6 Şubat 2017 Pazartesi

bir takım değişen planlar dizisi

i am dying here.

son günlüğü tuttuktan sonra hiç bir yerde paylaşma fırsatı bulamadan rahatsızlandım. bugün baş ağrısının hafifleyip bilgisayar ekranına bakabildiğim ilk gün.

boğaz enfeksiyonu ve ciğer üşütmesi sebebiyle yaklaşık bir haftadır tecritteyim. bu süreçte sadece 13 liralık bir malzeme alışverişim oldu.

malum nedenlerin üzerine, yaklaşan yök-dil ve yds sebebiyle Sinemia üyeliğimi iptal ettim. sinema için ayırdığım tutarı kitaba yatırdım ve yaklaşık 75 liralık dehşet bir kitap alışverişi yaptım. kargonun gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. (i love hepsiburada)

onun dışında yazacak bir şey bulamıyorum. çünkü ders çalışırken zorlanıyorum, spor ve diyet yapmaktan mahrum haldeyim. şu an tüm kararlarım askıda, şubat ayının sonuna kadar her şey muallakta. hastalıktan hayır çıkarmaya mı çalışıyorum bilmiyorum ama biriktirmem gereken tutardan daha fazlasını biriktirmeyi başarabilirim. bir umut.

sağlık önemli gençler, sağlığa dikkat.

2 Şubat 2017 Perşembe

bir takım küçük hesaplar

birinci haftanın sonundayım, 

günü gününe tutmayınca biraz zorlandığımı söylemem gerek. 
Ölmelik derecede hasta olduğum için iki günü evde geçirdim (aslında sadece ateş grip ve boğaz hastalığı, ama abartmayı severim), dolayısıyla pek bir harcamam yok.
kurum servisi sağolsun yol masrafım çok olmadı, sadece 6 TL. yürünebilir mesafeleri yürüdüm. bu arada dolmuşlar ne kadar pahalı be ya !
market alışverişim toplam 14 TL, kurumda kullandığım kullan-at bardak-çatal-tabak için 4 TL (neden kullan at tabak çatal dediğiniz duyar gibiyim, 4 kişilik odadaki minicik dolabı gerçek porselen takımlarla dolduramayız ve açıkçası yıkarken çok su harcanıyor)
telefon faturam içinse 40,60 TL ödedim. (kahrolsun bağzı taahhütler)

İlk hafta için fena sayılmaz, şimdiden üç film ve bir kitabı bitirdim. yds ve yökdil'e çok az kaldı. bütçemden eğitim için daha fazla pay ayırmalıydım gibi hissediyorum, bu ay içinde bir kaç plan değişikliği gerekebilir. şu an ki toplam harcamam, 65 TL

bunun dışında kozmetik kullanımımı azalttığımı söyleyemem, zira hastalıktan dolayı iğrenç görünüyorum. keşke "güzellik" ya da "bakımlılık" kavramına bu kadar bağlanmamış olsak. gelecek günlerde biraz daha azaltmayı ve bir süreliğine de olsa bırakmayı planlıyorum. Hoş tabi, ürünler bitince zorunlu bir "bırakış" başlayacak zaten.

bu arada bir arkadaşımla konuşurken bir süredir sinemaya gitmediğini ve çok pahalı olduğu için gitmeye de karşı olduğunu öğrendim, aslında mantıklı. film arası farklı sektörlerin yayınlanan reklamları, insanları çeşitli gereksiz tüketime davet etmesi ve düşük alım gücüne sahip kişilerin yararlanmasını imkansız hale getiren fiyatlarıyla sinema gerçekten kapitalist düzenin acımasız bir parçası. şu an sinemia üyeliği ile çok çok düşük bir ücret ödesem de içimin pek rahat olmadığını söyleyebilirim.

çok hastayım ve ekranın ışığı gözüme batıyor. haftaya daha az harcamış olmak dileğiyle. 
    ALMAYIN!

bi de sağlık önemli gençler. sağlığa dikkat edin.

29 Ocak 2017 Pazar

i am back, bitchez!

Selam,


Yazmayalı 1 yıl olmuş, üzülerek yazıyorum ki bu bir yılda "satın almama" konusunda çok da bir başarılı olmuş saymıyorum kendimi. Öğrendiğim çok şey oldu ama uygulama kısmını 1 yıl boyunca devam ettiremedim. Borcumun bir kısmını daha kapadım, ufak bir birikim yaptım, kitap aldım, sinemaya gittim, spor yaptım. ama maalesef dışarıdan yemekten,gereksiz kıyafetten ve kozmetikten (nispeten uzak kaldım tabi ama yine de...) tamamen kaçamadım.

kendime hedef koymadığım, kesin ve net kurallarla çerçeve çizmediğim sürece kararlarıma sadık kalamıyorum, bu yüzden katı kurallara dönme zamanıdır.

28 Ocak - 28 Şubat arası satın almama dönemine yeniden başlıyorum, hedefim bunu bir aylık periyotlarla yapabilirsem haziran ayına kadar sürdürmek. Haziran  ayından sonrası için kendime göre delilik sayılabilecek ufak bir kaç plan içerisindeyim.

Şubat ayı bütçem yaklaşık olarak 1000 lira olacak, 400 liraya yakın bir tutarı birikime koymayı hedefliyorum.

bu 600 liranın içinde yol-gıda-kedimin aşıları-faturalarım-eğitim ve sağlık masraflarım ve bu ay içinde yapılması planlanan iş gezisi masrafları var. ayrıca bu tutarın içinde öngörülmeyen harcama ve kitap/sinema adlı iki kalemim var. bunların dışında kozmetik ve giyim alışverişlerini, zaten pek kullanmadığım taksiyi, zorunlu zamanlar dışında dışarıdan yemek yemeyi (fast food'u bırakalı çok oldu - aferin lan bana!) ve gereksiz her türlü harcamayı kendime yasakladım!

bu bir aylık süreç içerisinde; 
haftanın üç günü olan işim ve iki günü olan derslerim dışında
vizyonda olan 10-15 Film (god bless sinemia), 
5 kitap,
1 konser ya da tiyatro,
haftada 2 gün spor salonu ve 3 gün plates (ve buna bağlı olarak -2 kg)
5 YDS Denemesi ve 300'er Tarih - Matematik sorusu çözümü planlıyorum.


Bugün satın almama'nın 2. Günü. Bu iki gün yeni aldığım kitap dahil, yol ve gıdaya 23 lira harcamışım. Kitap Frued'dan Totem ve Tabu, Say yayınlarından.

Geçen yıldan beri, gün sonu artan 25 Krş ve altı bozuk paraları kumaraya atıyorum, düzenli aralıklarla tümletip harcadım, şu an birikmiş 24 liralık bozuk para var, mafyavari dayaklar atmak için ideal. Yıl sonuna kadar tümletmeyip tutarı görmeyi bekliyorum. 

bir sonraki girdiye kadar, biriktirin! 💘

31 Ocak 2016 Pazar

Satın Almama Kararı Bitti

bugün 31 ocak , satın almama kararım tam olarak 40 gününü doldurdu.

neler yaptım, bu 40 gün bana neler kazandırdı, ve gelecekte neler yapacağım?


öncelikli olarak 21 Aralıkta bu karara başlarken bir kaç amaç belirlemiştim, hangilerini ne kadar yaptım ona değinmek istiyorum.

- 650 liralık kazancımın 500 ü ile borç ödedim.
- kedimin aşıları ve maması beklediğimden daha çok tuttu, 130 lirasını ben, geri kalanını ailem ödedi.
- iki telefon faturamı ödedim, 105 liracık (evet kahrolsun gapitalizm)
- 120 lira siparişten kazandım, 20 lirası sokak hayvanlarına 100 lirası birikime gitti.
- toplamda 230 liralik birikim yapabildim.
- maalesef sadece 1.5 kilo verebildim.
- çok acil olmayan durumlarda dışarıdan yemek yemedim. 
- yürünebilecek mesafeleri yürüdüm.
- arkadaş buluşmalarını mümkün mertebe ev kapsamında tuttum, hediyeleşmeyi el ürünleri ile yaptım.

bu 40 gün içerisinde elimde tahminimden daha büyük  bir bütçem olmuş, yaklaşık olarak 1100 lira gibi. eğitim, fatura, hijyen malzemeleri, sipariş malzemeleri, yol, gıda ve benzeri temel ihtiyaçlarım için 560 lira harcamışım. 230  lira birikim yapmış, 120 lira ekstra gelir elde etmişim. amaçlarımın büyük kısmını gerçekleştirebilmiş olmak beni oldukça mutlu etti.  :)  giyime, makyaja ve fastfood gıdaya harcadığım gereksiz meblağların farkına vardım. 

bugünden sonra giyim için yaptığım harcamaları olabildiğince azaltacağım, sadece elimde olmayan ve ihtiyaç dahilindeki giyim malzemelerine harcama yapacağım.

makyaj konusunda daha mutluyum, artık cildime herhangi bir müdahelede bulunmuyorum, fondöten ve pudrayı rafa kaldırdım. yara izi mi var? olsun. kimin yok ki?

daha öncesinde kendimi tutarak harcamadığım ve dövize çevirdiğim bir miktarı da 4 günlük Roma gezisinde harcadım, orada almama kararı uygulamadım ama buna rağmen 40 euro artırabilmişim. 40 euronun kendisi şu an olası ve (dilek listesinde üst sıralarda yerini alan) bir yurtdışı ihtimali için çekmecede beklemekte :)

kendim için ne yapıyorum ?

birikim, iyi ve anlamlı harcamalar yapabilmek için vardır. 1 ay içinde yaptığım birikimi sağlığım için harcıyorum. 16 aylık spor salonu üyeliği ve spor salonunda kullanılmak üzere spor ayakkabısı :) toplam olarak 650 lira. Bu tutarın 450 liralık kısmını ocak ayının birikiminden ve şubat ayının bütçesinden ödeyeceğim.

mart ayından bu yana 10 kilo verdim, ve inceldim. kiloluyken almak istediğim ama hiç yakıştıramadığım, uzun yıllar boyunca da bu yüzden hep gözümün kaldığı bir kıyafet vardı; deri ceket. artık giyebiliyorum. ve evet elimde olmayan bir giyim eşyası olduğu için, şubat ayında onu da alıyorum :) yeeey! ^.^

peki şimdi?

şubat ayı geldi, bu ay umuyorum ki elimde 1000 liralık bir bütçe olacak. ve şubat ayının ikinci haftasını evimden uzakta çekim sebebiyle istanbulda geçireceğim. kendime küçük çaplı kurallar koyarsam,

550 lirayı spor salonu ve ayakkabı için ayırmak. (fazladan 100 lira önümüzdeki ayın taksidi için :) )
70 lirayı ceket için ayırmak (kıyafetlere yüksek meblağlar ödemeyeceğimiz için bu yeterlidir)
50 liralık telefon faturası (kahrolsun ...)
150 lirayı üniversite harcına ayırmak (NEDEN YA NEDEN! :( )

(malesef 250 liralık bir okul harcı daha var, ancak ailem onu bir ihtimal ödeyebilir, o yüzden su an hesap dahilinde değil)

Elimde geriye 180 lira gibi bir tutar kalacak, üstelik artık yol ücretim spor salonu sebebiyle daha fazla ve istanbul çekimleri gerçeği de var. hayırlısı diyorum sadece :)

bir sonraki girişim ayın 15inde olacak :) o zamana kadar tasarruf ve birikimli günler!

18 Ocak 2016 Pazartesi

4. hafta bitti, peki neler yaptım?


kendime geldim, günlük yaşamıma geri döndüm peki neler oldu bu son 4 haftada?

hemmen bir hesap kitap yaparsak 4 haftada toplam 358,5 TL ve 105 Euro harcadım. satın almama kararımı sadece Roma'da 4 günlüğüne bozdum, ama bu kararı verme amacımızı ve bu bozumun da kararımızı etkilemediğini bir önceki yazımda söylemiştim zaten :) ( http://tasarrufvebirikim.blogspot.com.tr/2016/01/22nci-gunun-sonunda.html )

bu 358buçuk Tlciğin 50,5 TL'lik kısmı faturam, 68 Lirası da aldığım siparişler ve pasta denemeleri için ayrılan malzemeler ile eğitim masraflarım. yani sadece 240 TL ile geçindim.

4 hafta boyunca kendime kıyafet ve kozmetik ürünü almadım, mümkün olduğunca dışardan yememeye çalıştım ve başardım. evden yemek hazırladım, yürünebilecek mesafeleri yürüdüm. yeni yılda çok fazla hediyeleşemedim, ancak sevgili ezgiye cupcake yaptım.

(işin komik kısmı yaptığım ve burada da bahsettiği bi hediyenin şu an evin içinde kaybolmuş olması, hala sahiplerine ulaşamadılar!)

ayrıca bu süreçte;

kedimin aşıları yapıldı ve maması alındı. (bu arada aşıların tamamının zamanı gelmiş toplam 260 Tl tuttu!)
kazandığım 120 Tlnin bir kısmı sokak hayvanlarına bir kısmı birikim kutusuna gitti.
500 liralık bir borç ödemesi yaptım.
Telefon faturalarımın biri ödendi. (bu ayın ödemesi 3 gün sonra, ve o tutar ayrıldı)

gerçekleştiremediğim tek hedef kilo vermek oldu, yaklaşık olarak 1,5 kilo verebildim. (Açken ben ben değilim)

benim sürecim henüz bitmedi, 12 günüm daha var, bir sonraki girişim ayın 31inde olacak. o zamana kadar 20 ile 30 lira arasında bir harcama ile yaşamayı planlıyorum.

bu arada, şimdiden önümüzdeki ayın hedeflerini koyuyorum.

bu 4 haftalık süreçte destek olan, dinleyen, anlayan herkese çok teşekkürler. güzel bir deneyim oldu bizim için. bu hareketi ömrümüzün her alanına yayabilmek dileğiyle.

Almayın! :)


SATIN ALMAMA KARARI 4. HAFTANIN SONU

SATIN ALMAMAK NASILDI?

Öncelikle, okuyan, takip eden, destek olan, desteklemese de köstek olmayan zatı muhteremlere teşekkürü borç bilirim. Ben bu 4 hafta boyunca ihtiyacım dışında hiç birşey satın almadım. Peki neler yaptım, ne değişti?

12 Ocak 2016 Salı

22nci gunun sonunda

selamlar!

en son ne zaman giriş yaptığımı dahi hatırlamıyorum. bugün saat 3.30 itibariyle ankaraya dönüş yaptım. bu süre zarfında hem tl hem euro olarak ciddi harcamalarım oldu, kısacası şöyle diyebilirim ki tl'ler zorunlu, euro'lar ise keyfi olarak harcandı. şu an kendimi kararıma ihanet etmiş gibi hissediyorum aslında, ama dünyayı gezip görüp tadabilmek için birikim yaptığımızı hatırlayınca, tamam diyorum sakin ol yanlış yapmıyorsun :D

bavul boşaltmak, son 4 günde 3'er saatlik uykuyla ayakta kalmış olmak derken şu an bunları yazarken bile gözlerim kapanıyor. o yüzden ayrıntılı bir hesap yapamıyorum. ailemin bazı alışverişlerimde destek çıkması, bazı hesapları kaydetmeyi de unutmuş olmam yüzünden hesap tutmak biraz da zor olacak, yarın her şeyi düzenleyip yeni bir giriş yapacağım.

ezginin de dediği gibi bazen zorunlu olan harcamaları hiç hesaplamıyorsunuz. bu konuda zorlanacağım gibi duruyor.

kilo konusuna gelince, henüz tartıya çıkma cesaretini gösteremedim. en son buradan ayrılırken 71.5 - 72 arasında seyrediyordum. sanırım şu an 75 kilo civarındayım :(

yarın hesap yapıp tartıya çıktıktan sonra kalp krizi geçirmem umarım!

10 Ocak 2016 Pazar

3 HAFTADA 1.5 KİLO VERDİM

3. HAFTA DEĞERLENDİRMESİ

3. haftayı kapatırken yine tahmin edemediğim bir ihtiyaç çıktı : "Böcek ilacı"
-onlarla  yaşayabilsem öldürmeyecektim, en nihayetinde onların alanına bina inşa eden biziz :( -

Neyse yıkılmadım ayaktayımm konseptiyle bu haftayı da atlattım. - psikolojim pert oldu da neyse-

Evden yemenin ve bu psikolojinin verdiği dengesiz iştahımın etkisiyle 3 haftada 1,5 kilo verdim.


NETİCE: 3. HAFTADA 269 TL HARCADIM.


7 Ocak 2016 Perşembe

17 günde ne kadar harcadım?

Merhaba,

"Zorunlu harcamalar"ın yanına bir de "hesap etmediğimiz zorunlu harcamalar" geldi. Örneğin bir noktadan bir başka noktaya elimde valizle belli bir sürede varmam gerekti, derken çıktı size yol parası, mecburi mi evet mecburi, otobüsle gidemem, derken iş yerimden birine ilk maaş yemeği sözüm vardı, o da denk geldi. Bu durumda bu kararı vermeden önce vermiş olduğum sözü tutmak için şimdi verdiğim kararı bozmam gerekti. (bir seferlikti)

Bir de doğal gaz derdi var, mecburi bir harcama olarak. Ohoooy bir baktım bu hafta pek bir çok harcama yapmam gerekti.Peki ne kadar harcadım?

4 Ocak 2016 Pazartesi

FRİDA'YI İZLERKEN, PABLO NERUDA'YI OKURKEN : "TİNA MODOTTİ"

Dün 2016'nın ilk kitabı olarak Pablo Neruda'nın "Aşk şiirleri"ni okudum. Farklı bir lezzeti vardı şiirlerinin, bireyden toplumsala ince bir geçiş. Ve bazen aşkta kocaman bir bitiriş.

"Ölüm bir tek bana yazılmış bu öyküde ve aşktan olacak ölümüm;seni sevmekle,çünkü seviyorum seni aşkım; kanla, ateşle." 

"Sevdalım, zifiri karanlıkta bile
gülümse bana,ve ansızın saçılıyorsa kanım sokak taşlarına,gülüverçünkü gülüşün eşittiryalın bir kılıca."


Bugün ise büyük bir eksikliği gidermek gereğini duydum, işe erken geldim Frida'yı izlemeye koyuldum.  (Julie Taymor'ın 2002 yapımı).(2016'da Antman, Ters Yüz'den sonra izediğim 3. film oldu.) 

3 Ocak 2016 Pazar

üçüncü hafta! tam olarak "harcamama" haftası!

ikinci haftayı bitirdik, siparişler nedeniyle harcamalarım oldukça arttı. dün de sadece yol parası olarak 10 TL karta yükledim. ama sonuç olarak bakarsak,

8.gün ; 19.4 TL (9.45 Sipariş malzemesi)
9.gün ; 13 TL (sipariş malzemesi)
10. gün ; 0 TL

11. gün ; 30 TL (mutfak masrafı)
12. gün ; 13 TL (sipariş için malzeme)

13. gün ; 0 TL
14. gün ; 10 TL

ikinci haftayı toplamda 85,45 Tl ile çıkmışım, bunun 35,45 TLsi malzeme fiyatı. bu ay içerisinde kullanacağım zaruri ihtiyaclarımı bu hafta aldım. kısacası bu haftayı 50 TL ile çıkmayı başardım.

bir aksilik çıkmazsa bu cuma ve haftaya pazartesi arası Roma da olacağım (bana doğru kuvvvetli bir inşallah gönderiverin yine) o yüzden bu hafta TL açısından çok bir harcama yapmayacağımı umuyorum.

bu arada (son pastayı indirimli sattım) toplamda 120 TL kazandım. 100 lirasını birikim için köşeye koydum ve geri kalanıyla sokak hayvanlarına mama aldım. bu hafta içerisinde salı günü onları evimin cevresindeki sokaklarda parklarda paylaştıracağım. :)

herkese az harcamalı haftalar dilerim.

NOT: bu arada dün tandoğan -  maltepe arasını yürüdüm. binebilirdim, hava da soğuktu ama yürüdüm. haberiniz olsun yani. yürüdüm.





2. HAFTA SONA ERDİ!

Satin almadan iki haftayi geride biraktik. Toplam 108 tl harcadım.

2 Ocak 2016 Cumartesi

yeni yıldan sonra

söyleyecek pek bir şey kalmadı aslında, hala bunun pintilik olduğunu düşünenler oluyor, olsun. sonuçta eleştiriye açık bir hareket bu. ama aynı zamanda destek mesajları da geliyor, bunun için ayrıca teşekkür ederiz.

yılın son siparişi demiştim ama siparişimi teslim ettiğim gün ikinci bir sipariş daha geldi. 2016'nın ilk pastasını dün 9 saatlik bir çalışma sonucunda bitirdim, kollarımın ağrısını anlatacak kelimem yok. bu kazancımla da köpekler için mama alacağım, tabi ki bu mamaların sokak hayvanlarına gönderildiğini de fotoğraflayacağım :)

gönül isterdi ki bu yeni yılın ilk 3 günü hiç harcama yapmayayım ama olmuyor işte, dün sipariş için harf kalıpları almak zorunda kaldım, indirimde yakaladığım için 8.95 TL'ye geldi ve bu benim işim için yapılması gereken bir harcama olduğu için kendimi müsriflik yapmış gibi hissetmedim. onun dışında dünkü toplam alışverişim 13 TL tuttu, (kumbaraya giden küsüratları da ekleyerek yazıyorum)

yeni yıl akşamını elimde şarabım yanımda annem abim ve kedimle film izleyerek geçirdim, saat 12yi bulmadan uyumuşum. sanıyorum bu kararı vermemiş olsaydık, canlı müzik yapan bir mekanda, bir bardak içkiye bir varil tutarı ödeyerek aslında hiç eğlenmediğim halde fotoğraflar için gülümseyerek vakit öldürecek ve sigara dumanından elim yüzüm harap olmuş ve yorgun bir halde eve dönecektim. Evet insanın hayatının bir döneminde bunları da yapmalı diyenler oluyordur, ama ne bileyim. ben hiç o tarz insanlardan olamadım.

bugün 2 Ocak, bankada 251, cüzdanımda ise 20 liraya yakın bir tutar var. bu ay içerisinde elime geçeceğini düşündüğüm yaklaşık 700 liraya hiç dokunmadan borç ödemeyi planlıyorum.

eğer bu ayı başarılı bir şekilde çıkarsam, şubat ayını da bu şekilde geçireceğim. umarım okunuyor, ve en azından bir kaç kişiye de olsa derdimizi anlatabiliyoruzdur.

normalden daha sessiz sakin bir yazı oldu bugün. nedenini bende bilmiyorum.

herkese iyi tatiller.

Avm ve çocuk oyunları

Avm'yi de kültürünü de hiç sevmiyorum. Buna rağmen hayatımızın içine nasıl işlediyse her tatil günü kendimizi buralarda buluyoruz. Havalar soğudu, dışarda yürüyüş yapılmıyor vb. de bahanesi oluyor. Şuan bulunduğum şehirde de avm sayısı gitgide artıyor. Üstelik yakınlarda hiç küçük esnaf da yok. Olanlar daha merkezde kalıyor. (Evin ihtiyaçları vardı biz de soluğu avmde aldık, malesef bir Erdal Bakkal yok buralarda) Yılbaşı sonrası tatilini burada gecirmeye karar vermiş ailelerle dolu bir avmye girdik. Dikkatimi çeken şeylerden biri, o çocuklardı. Bilmem fark ettiniz mi avmler artık çocukların oyun alanı haline geldi. Koşturmak,birbirlerini yakalamak, oyun oynamak istiyorlar, o göz yoran ışıklar ve bin türlü uyarıcılarla dolu havasız binanın içinde.

Siz unutun diye dünyayı, daha konsantre yapın diye alışverişinizi herşey hazır. Çocuğunuzu bile unutun. Atın oyunparkına oh rahat! Balonu bile iki üç katı fiyata alın, pısınca doldurmak için yine avm yolunu tutun. Sizle oyun oynamasın orada bir yerlerde kesin çocuklara yarışma düzenleyen ya da  elişi yaptıran birileri de var. Onlar orada bir ayrımcılığa uğrayacak ama siz fark etmeyeceksiniz. Bu gibi etkinliklerde fotoğraf çeken bir arkadaşımız olur. Ona hep "güzel çocukların" fotoğrafının çekilmesini söylerler. Çünkü "mutlu ve güzel" çocuk fotoğrafları sitelerinde yer alacak.

Bir de alışverişteki davranışlarınızı taklit eden minikler var. Onlar için de üzülüyorum, alışveriş yaparak büyüdüğünü sanıyor. Ebeveyni gibi davranıyor, raftaki kıyafetleri çekiştiriyor,bulunduğu ortama uygun davranıyor. Bundan bir 10 sene sonra eğer belli bir bilgi seviyesine ulaşamazsa hazır bir paket halinde sunulacak sisteme entegre genç.

Neyse uzatmayım, bir gün çocuğum olursa... diye gelişen fikirlerim bana kalsın. Daha bilinçli olmak lazım.

Borcum vardı 60 TL, dün onu ödedim.


1 Ocak 2016 Cuma

Eksi Sözlük Yazarı pembe votka'ya cevap

Masabaşında çalışıyorum. Yürünebilir olan mesafeyi önce sağlık sonra birikim olsun  diye yürümek bu hareketin bir parçasıdır,  "mallık" değildir.  Goptan Kızılay'a yürümek (bana göre çok uzun bir yol değil) yapılabilr bir şey,  soğuklar tam olarak geldiğinde (gelmiştir diye düşünüyorum, sehirdışındayım) benim için zorunlu ihtiyaç olacak. Yine de okumuş ve ekşide duyurmuşsun, eleştirinde  haksız da olsan paylaşım için, zahmet edip okuduğun için teşekkür olarak cevap yazmak istedim.

31 Aralık 2015 Perşembe

2016'ya 1-2 !

Pazartesi : 14,5
Salı (gidiş geliş sadece):  gidiş:3,5 dönüş: 2,67 : 6.17
Carsamba: gidiş 3 + astiden 2,5 tllik sandviç -açtım çünkü- kızılaya kadar ıs arkadasım sagolsun bıraktı- toplam 5.5 tl
Şimdilik toplam 26.17

Gelelim hediyeleşmeye: yıl başı ıkramıyesı olarak gelen parayla babamın bır ıhtıyacını aldım onu burdan hariç tutacagım. (Terzı degılsen satın alman gereken turden bır seyler)


Mert (2 aylık) ilk kitap hediyesini benden almış oldu :) rafimdan kucuk prens onun oldu.

Babama ayrac ve yaninda kitapligimdan bir kitap, anneme ablama ve abime birer ayrac :) hepsi el emeği :) 
Herkese mutlu huzurlu duyarli insancil yıllar ! 







MUTLU YILLAR!

herkese musmutlu tasarruflu yıllar! 


son yayınımızı salı günü yapmışız, salıdan bu yana ne oldu?
salı günü 13 lira sipariş malzemelerine ödedim. (bi bitmedi lan ne malzemeymiş dediğinizi duyar gibiyim :D ) çarşamba günü harcamasız geçti ve bugün kendime minnişko bir hediye verdim; yılbaşı mutfak masrafıma 29,30 TL gibi bir tutar harcadım. yaşasın vişne şarabı! ha bu arada, pastayı da teslim ettim ve 60 lira kazandım. hemmen sokak kedilerini mama aldım! bu soğukta onları aç komayın e mi? 60 liradan geriye kalan 50'yi de birikim için bir kenara ayırdım.

bugün yılın son günü ve su son 11 gün için ufak bir hesap yaptım;

temizlik malzemesi, siparişi, eğitimi, mutfağı, faturası derken, 11 günü 135 lira ile çıkmış bulunmaktayım. şu an oldukça yüksek bir rakam olarak görünebilir. ama bu süreçte bu tutar içinden alınanlar önümüzdeki bir ay boyunca kullanacağım malzemeler olduğu için gelecek haftalarda harcamalarım iyice azalacak.

yılbaşı hediyelerinin yapımında sınavlar nedeniyle minnik bir aksaklık yaşadım, umuyorum yarın bununla ilgili bir giriş daha yapacağım.
beni derinden yaralayan bir konuya da değinmek isterim, aldığımdan beri gözlerimden kalpler saçarak baktığım ve denemek için sabırsızlandığım gingerbread evim teoride mükemmel pratikte felaket giderek başarısızlığa uğradı. henüz bu yenilginin ağır izlerini taşıyorum. aslında pek bir malzeme ziyanı söz konusu değildi, ama yine de hayal kırıklığı ve derin bir üzüntü yaşadım.

başarısız olan malzemeleri tabiki atmadık, robotta çekip üzerine puding ve krema katarak cakepop hamuru yaptık, şimdi kendisi bizim yılbaşı tatlımız!



buraya sipariş pastamın  fotoğrafını da ekliyorum. siparişten kazandığımın %15 ile 20 arasında bir kısmını sokak hayvanlarına mama olarak  harcamaya karar vermiştim, bugün bunu da mümkün kıldık ve yılbaşım daha güzel bir hale geldi. bana sipariş veren sevgili Filiz Biçer'e de buradan kocaman bi teşekkür!

haaaa bu arada, bu süreçte yaklaşık olarak 1,3 kg vererek 73 kilodan 71,7ye indim!

daha az harcamalı, daha mutlu, daha sağlıklı, daha fit ve huzur barış dolu bir 2016 yaşayabilmek dileğiyle! herkese mutlu yıllar!

29 Aralık 2015 Salı

1 HAFTADA 1000 TIK !!!

1 HAFTADA 1000 TIK İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

Satın almama kararımızda bir haftayı geride bıraktık, bu zaman diliminde de kiminiz satın almamaya başladı, kiminiz takipçimiz oldu, kiminiz de yanımızda olduğunuzu söyleyerek destek oldunuz. Bir haftayı geride bıraktık ve 1000 tıkı geçtik!

2 . HAFTA BAŞLADI!

2. HAFTAYA BAŞLADIK!

Dün işe giderken aktarmaya karttaki para yetmedi, Küçük Emrah bakışlarıyla gerisin geriye indim otobüsten, zira bozuk param yoktu "fazla kartı olan var mı acabaaaa" diye bağıramadım.  Paralı beklerken yine kartlı geldi. İşe geç kaldım, paralıya bindim derken 3,5 tl gidişe verdim, dönerken mecburen şampuan aldım -9.5 TL :(  - zira saç egzeması var bende, öyle her bir şampuanı kullanamıyorum, Kızılay'a kadar yürüdüm ve 1.5 da dönüşe verdim.  Toplamda 14.5 gitttttigggghhhhh!

Yarın akşam Samsun'a ailemin yanına gideceğim orda da çok harcayacağımı sanmıyorum...(Bilet parası caaaanııııımmmm annemden! )

En nihayetinde dengelenir diye düşünüyorum.

Bu aralar ısınma konusunda tasarruf yapıyorum, bir kat fazla giyip bir derece düşükte yakıyorum ve üşüdüğüm de söylenemez. Soğuk olduğunda yükseltiyorum. (Alt ve üst komşular da yüksek yakıyorlar galiba)


Kısacası faturalar ve aidat da babamdan olunca bana eline ve cebine sahip olmak düşüyor.Bunun için doğru kelime "müsriflik yapmamak"!

Almayın, İhtiyacınız yok!

Günaydın, ben bi şuraya güzel bi playlist bırakayım, öyle uyanalım sonra konuşurum!

https://www.youtube.com/watch?v=AQGG460CFqE otomatik oynatmadan devam ediverin siz!

beni en çok zorlayan yerler avmler, butikler falan değil marketler, evet bildiğimiz süpermarketler. boğazına düşkün ve mutfağı seven bir insan olarak, bir kutu pudingin, kepekli unun, pişirmelik çikolatanın yanından geçmek zor oluyor. e onlar temel madde niye almıyorsun diyenler varsa, e çünkü ihtiyacım yok. eskiden olsa aman kullanırız ya, yeni bi tarif denerim diyerek ne varsa alıyordum.

sonuç mu? yeni tarifi deniyor, hem kendime hem çevremdekilere kalori kitliyordum. artık sipariş olmadığı sürece yeni malzeme almıyorum. ve bu da ciddi bir tutarı harcamamak demek.

dünü harcama yapmadan kapatamadım, 10 lirayı temizlik malzemelerine (şaşırtıcı derecede küsuratsız bir 10 liracık tuttu), 9.45 lirayı da sipariş malzemelerine harcadım. ancak kendimi tuttum ve ihtiyacım olmayan hiçbir şeyi almadım. bugünü de harcamasız kapatmak isterdim ama büyük ihtimale yine bir sipariş malzemesi için harcama yapacağım.

kendimi nasıl hissettiğime gelince, daha mutluyum. eskiden ihtiyacım olduğunu düşündüğüm gereksiz şeyler için alamadığım bulamadığım zaman hafif hezimetler yaşardım. çok beğendiğim ama aslında hiiç ihtiyacım olmayan siyah bir botun numarasını bulamamak, evde aynı tondan 3 kıyafet olmasına rağmen almak istediğim elbisenin üzerimde istedğim gibi durmaması gibi sıkıntılarım olmuyor artık. indirim yazısı kovalamıyorum her yerde. ya da sadece sohbet etmek uğruna her akşam dışarı çıkıp almaman gereken 1000 kaloriyi alıp, üzerine bir de fahiş fiyatlar  ödemiyorum. daha rahatım, daha mutluyum. bazen zorlanıyorum. ama daha iyiyim. almamayı başaracağım. https://www.youtube.com/watch?v=Cp_RyTmDirk


 evet her gün rengi eşitlenmiş bir cilde ihtiyacım yok. ama çalışma ortamının lanetine daha fazla karşı koyamadım, ay canıııııım hastasın galibaaa sorularından bıktım ve bugün bastım  yüzüme makyajı. ileride oluşacak kırışıklıklarımdan günümüz çağının güzellik anlayışı sorumludur!

herneyse, artık yeni yıla iki gün kaldı, hediye merasimini açıyorum, hem yeni bebeklerimi denemek (gingerbread house kalıplarımı) hemde ufak el ürünleri hazırlamanın vakti geldi. yakın arkadaşım ezgi için ufak minik bir süprizim olacak, biter bitmez yapımını buraya yükleyeceğim. ve bu hediyeyi sadece 50 kuruşa yapmış olacağım! Ezgi bebeğim eskiden olsa bu hediyeyi ucuza getirmekten utanır, çam sakızı çoban armağanı derdim ama hayır. bu seferki el emeği göz nuru sistem karşıtı :) burdan minnik bi spoiler verelim! herkese güzel ve tasarruflu sistem karşıtı günler!


almayın yavrularım, almayın. ihtiyacınız yok!

28 Aralık 2015 Pazartesi

Silikondan bardak altligi

Merhaba,
Bugün silikonla bardak altligi yaptim.
Malzemeler:
Silikon tabancasi ve silikon
Cikmayan renkli kalem ve peçete
Yapılışı:
Silikonu tabancaya takip eritin, silikonla mermer zemin üzerine bir dikdörtgen çizin içini dikey, yatay veya yamuk cizgilerle istediginiz gibi silikonla doldurun. Kuruyana kadar bekleyin, parcalamadan silikonu zeminden sökün. Bir pecetenin üstüne tersini çevirin elinizi boyamamaya dikkat ederek silikonu boyayin. Kuruduğunda silikon batdak altliginiz hazır.  Ayrıca silikonla isim yazarak sus eşyası da yapabilirsiniz.


SATIN ALMAMA KARARI DOMANİÇ FM'DEYDİ!'

GÜZEL HABER

Çok sevdiğim bir arkadaşım olan Dj Gölge'nin www.domanicfm.com sitesinde yer alan "Gölge ile Gölgelerin Gücü Adına" isimli radyo programında dün akşam blogumuz ve "satın almama kararı" yer aldı. 
Domaniç Fm, Kütahya ilinin bir ilçesi olan Domaniç'in ilk ve tek internet radyosu. Radyonun sayfasından istek parçada bulunabilir, sohbet kısmından doğrudan djlere de ulaşabilirsiniz. Müzik dünyasına ilişkin haberler de sitede bulunuyor. En güzeli ise dj olmak isteyenler için de fırsat tanıyan bir site!!!

27 Aralık 2015 Pazar

"almamak nasıl gidiyo?" sorusuna cevabımızdır; 1. hafta!

bol kahveli bol esnemeli bir günaydın ilk önce.

bugün pazartesi, almamaya kara verişimizin ilk haftası bitti! açıkçası güzel geçti, herkese en azından böyle bir hafta boyunca almamayı denemelerini öneririm! :)

hafta sonunu özet geçecek olursam evet cuma gününü harcamasız kapattım, ancak cumartesi günü 51,5 lirayı (evet elli bir buçuk lira, ELLİ BİR BUÇUK . ühü!) turkcell faturama verdim. kahrolsun bağzı taahhütler. pazar gününe sınav koyup da hem tatilimi hemde 3 liramı gasp eden okuluma da burdan küçük şirin kalpcikler gönderiyorum.

gelelim bu bir haftanın sonunda ne oldu,

1. gün 0 TL (yeeey <3 )
2. gün 6 TL
3. gün 9,45 TL  (5 kuruş kumbarayaa :) )
4. gün 15.5 TL
5. gün 0 TL
6. gün 51.5 TL  (kahrolsun kapitalizm)
7. gün 3 TL

sonuç olarak, eğitime ayırdığım 12.5 ,  faturama ayırdığım 51,5 ve pasta siparişine ayırdığım 7,95 haricinde 19,5 lira ile yaşayabilmişim.

bu süreç içinde kendimi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakmadım. sadece bir kaç küçük düzen değişikliğiyle başardım bunu. geçmiş haftaların bir özetini çıkardığımda, haftalık en az 70 lira  (eğitim ve faturalar bu rakama dahil değil) harcadığımı düşününce kendimi son derece başarılı sayıyorum. :)

şu an ki amacım ocak ayının 8'ine kadar cüzdanımdaki 35 TL ile yaşayarak, bu paradan hem yakın çevreme minik hediyeler hazırlayıp hemde kendime minik bir yılbaşı kaçamağı ayarlayabilmek.

hani sen yuvarlak rakamlara takıktın 8'i nerden çıktı derseniz, kısmetse ayın 8 inde 3 günlük iş sebepli bir Roma gezim olacak. Okuduğunuz yerden bana doğru kuvvvetli bir "hadi inşallah!" gönderin lütfen.

Romaaaa! <3 tamam sakinim. günü tabbiki de 0 liraya kapatmaya çalışacağım. bol kazançlı, az harcamalı keyifli bir hafta olsun! ^-^

EL YAPIMI AYRAÇ VOL:2

Merhaba

Yeni yıl hediyesi furyası devam ediyor, benim gibi kitap kurdu olan sevgili abime de bir el yapımı ayraç hediye etmek istedim. Evde daha önceki misafir çocuklardan birinden kalan bir at olduğunu hatırladım. Bunu ayraçta kullanayım dedim. İşte tarifi:
Malzemeler
-502 yapıştırıcı (parmaklarınızı yapıştırırsanız asetonla çıkartabilirmişssiniz öyle okudum :) )
-Küçük bir oyuncak
-Maket bıçağı

SATIN ALMADAN GEÇEN BİR HAFTA

1. GÜN: 7
2. GÜN 4.5
3. GÜN 2.67
4. GÜN 2.67
5. (GİDİŞ DÖNÜŞ) 5.34
6. GÜN EVDEN ÇIKMADIM- MUTFAK ALIŞVERİŞİ DE YAPMADIM
7. GÜN EVDEN ÇIKMADIM-DÜNÜN AYNISI :)

SONUÇ OLARAK BİR HAFTADA SADECE VE SADECE 22.18 TL HARCADIM.

BU ARADA YEMEDEN İÇMEDEN KISTIĞIMI DÜŞÜNMEYİN, İYİ YİYORUM. SADECE DIŞARDAN YEMİYORUM EVDE, MUTFAĞIMDA KENDİM YAPIP YİYORUM, YAĞLARINI AZ  KOYDUĞUM İÇİN VE YÜRÜNEBİLİR YERLERİ YÜRÜDÜĞÜM İÇİN 300 GRAM DA KİLO VERDİM.

CUMA GÜNÜ GOP-KIZILAY ARASI BİR İŞİM VARDI TAKSİYLE GİDİP GELSEYDİM 30 TL TUTARDI, GİDEN BİR ŞİRKET ARACINI BEKLEDİM, DÖNÜŞTE DE YÜRÜYÜŞ YAPARAK OFİSE DÖNDÜM. MAKSADIM SADECE CEBİMDEKİ PARAYI BİRİKTİRMEK DEĞİL, GENEL OLARAK GEREKSİZ HARCAMALARDAN SAKINMAK. -SONUÇTA TAKSİ PARASI OFİSCE KARŞILANACAKTI-


HAFTASONUNU AVMLERDE GEÇİRMEYİNCE, KAFELERDE ARKADAŞ BULUŞMASINA GİTMEYİNCE, ŞUNUM BUNUM EKSİK DEMEYİNCE, KENDİNE DAHA ÇOK ZAMAN HARCIYOR İNSAN. HATTA DOSTLARINA ELLERİYLE HEDİYELER YAPABİLİYOR :)


GÖZDE'YE SÜRPRİZ EL YAPIMI 2016 AJANDASI-YENİYIL HEDİYESİ

Gözdeciğime sürpriz:) Satın almama kararımız nedeniyle ilk defa ajanda satın almayacağını söylemişti geçenlerde. Onun artık bir yeni yıl ajandası var. Siz de yapabilirsiniz!

Malzemeler
-UHU,MAKAS, TÜKENMEZ KALEM,BANT
-193 TANE TEK TARAFI YAZILI KAĞIT-BEN OFİSTEKİLERİ KULLANDIM
-AJANDANIN KAPAĞINI KESECEĞİNİZ BİR DERGİ, KATALOG, KARTON VB.
-YORGAN İĞNESİ- İPLİK
-KAPAĞI SÜSLEMEK İÇİN KURDELE, SİM, ÇİÇEK, FİYONK VB.- BEĞENİNİZE GÖRE-

25 Aralık 2015 Cuma

Tasarruf ve birikim mi? o iş bizde!

Tasarruf mu? Mesela nelerden?

benim bu sıralar tasarruf etmeye çalıştığım şeylerden biri su, diğeri elektrik. ah evet bir de makyaj malzemeleri! (beyler bu konuyu atlayıp bir sonrakine geçebilirsiniz! :) )

elektrik ve su demişken, artık keyfi olarak parmaklarım buruşana kadar banyoda kalmıyorum mesela, yürünebilecek tüm katları işimin aciliyetine göre yürümeye çalışıyorum. çok büyük tasarruflar olarak görünmeyebilirler, ama günlere haftalara vurduğunuzda değişim yaratacağına eminim.

gelelim makyaj konusuna; sisteme karşı çıkmak dendiğinde aklıma gelen konulardan biri makyaj. herkesin kabul edeceğine katılıyorum, makyaj bu sistemin bir dayatması, güzelik algısının çarpıtılmasından başka bir şey değil. farkettim ki, o kadar da rengi düzenlenmiş bir cilde ihtiyacım yok. en azından haftanın her günü yapmak zorunda değilim. hepimizin yüzünde zamanla yara izleri oluşuyor. kabul etmeyip sürekli olarak kapatmak neden? artık işimin gereği olmadıkça fondöten, pudra, kapatıcı stick kullanmıyorum. kullanacağım zamanda avcumu içinde nemlendirici bir kremle inceltiyorum.

Göz makyajından da vazgeçebilmeyi çok isterdim, ama o kendi mutluluğumla ilgili bir konu :) çabucak dibi gören eyeliner için daha ince bir fırça kullanyorum. bildiğimiz okulda kullanılan sıfır numara fırçalardan. daha ince bir katman olarak sürmeyi sağlıyor. ve sünger olmadığı için daha az boyayı alabiliyorsunuz. şişenin dibinde kalan eyeliner, fondöten, rimel gibi malzemeleri de benmari* usulü eritip temizlenmiş eski krem kutularında biriktirmeyi denedim, sonuç başarılı! "yea ne uğraşcam" diyenleri görür gibiyim. İndirim yakaladığınız zamanların dışında da makyaj malzemlerinin fiyatlarına bir bakın derim :D

Birikime gelince...

farkedenler olmuşsa (eğer okunuyorsak :D ) küsüratlı yazıyoruz biraz, 2,64, 7,95 gibi. eskiden beri hep bozuk para kumbaram var ve hep içine bozukluk atarım. artık her günün sonuda 25, 10 ve 5 kuruşları, yani alışverişten kalan tüm küsuratları biriktiriyorum. en son 5 ay içinde 25 lira birikmişti. o 25 lirayı şimdi kedimin aşıları için kullanacağım.

siz de yapın böyle minik bir kumbara, elinize geçtikçe biriktirin. biriken parayı ya sokak hayvanlarına adarsınız ya küçük kuzen, yeğen mutlu edersiniz. ya da ne bileyim, canınız neyi çekerse artık :)

ama yine de para biriktireceğim diye gidip bir kumbaraya 50 lira vermeyin şimdi! :D (porland'da vardı, 50 liraya kumbara mı olur be?) eski çay tenekelerinden mükemmel minik kumbaralar yapılıyor, çay tiryakisi bir milletiz biz, yaparsınız siz!

http://10marifet.org/yazi/cay-kutusundan-kumbaraya/

*benmari usulü eritmek, Sıcak bir suyun içinde şişelerin ağzını sıkıca kapatıp, ya da zipper poşetin içinde, bir 5- 10 dk bekletin. yumuşadığını ve daha akışkan hale geldiğini görürsünüz, rimel ve eyelinerlar için içine biraz gülsuyu ya da nemlendirici dökmeyi deneyebilirsiniz. benmari usulü ertime yaparken ellerinizi korumayı unutmayın ve ısıtılmış malzemeleri kullanmadan önce mutlaka soğutun.

Hayalleriniz varsa daha kolay oluyor !!

  
 Evet ben de satın almıyorum.! Çünkü çok daha güzel şeyler yapmak için para lazım :)

   Bu işe sonradan dahil oldum. Baktım, bizim kızlar bir yola çıkmış "aa bensiz olur mu hiç! " dedim ve işte buradayım. Ezgi ve Gözde bu işte baya ciddiler. Bende onlara olabildiğince ayak uydurmaya çalışıyorum. 
   Aslında bu fikri sevmemdeki en önemli neden, para biriktirmem için mükemmel bir fırsat olması. Zaten normal hayatımda da alışveriş delisi olan bir kız değilim. Hatta tutumlu bile sayılırım( tabi ki cimri degilim. Tutumluyum! Arada çok büyük fark var :)) Para biriktirip çok daha eğlenceli aktiviteler yapmayı tercih ediyorum. Arkadaşlarımla o cafe senin bu cafe benim gezmek çok güzel tabi ki ama ona da para dayanmıyor anacım.. Herşey ateş pahası. En basiti 50 kuruşluk çaya bile 3 lira veriyoruz. Giderim çayımı evimde, anacığımın elinden içerim.

 PARA BİRİKTİREREK YURTDIŞI SEYAHATİ YAPMAK..! 

   Ben yaptım, valla oluyor. Her ay elime geçen paradan ayırabildiğim kadar köşeye attım. Arada canım ablamın ve halamın desteklerini de inkar edemem tabi ki. Arkadaslarım orda burda gezerken ben azmettim, gitmedim (en azından hepsine), özel dersler verdim tabi öyle saati bilmem kaç lira olan özel derslerden degil, komşu kızına destek attım, annesi de sağolsun benim projeme destek attı :) Falan filan derken tam 2000 lira bitiktirdim ( Bu mu yani demeyin. Bir öğrenci için, ki aylık 250 lira geliri olan bir ögrenci için büyük para! ) 

  Daha sonra güzel bir ekiple kısa film yarışmasına katıldık ve 3. olduk. Ordan da geldi mi 2500 TL. Oohh mis... :) sonra mı?? Sonrası ver elini Orta Avrupa.!

 Uzun lafın kısası, sizde hayatınızda ufak tefek tasarruflar yapıp hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bizim gibi hayatınızda hiçte elzem olmayan şeyleri satın almayarak para biriktirip, müthiş deneyimler kazanıp, tatiller yapabilirsiniz. Yapabildiğinizi gördükçe de daha da heveslenecek, aslında sizin için nelerin daha önemli olduğunu keşfedeceksiniz. 

EL YAPIMI AYRAÇ

YENİ YIL HEDİYESİ AYRAÇ YAPIMI :)


Basılı kitap okuduğunu bildiğiniz herkese yapıp hediye edebileceğiniz kişiye özel bir hediye fikri: Ayraç. Hem akılda kalıcı  hem de çoğu okur için çok değerli olacak bir hediye. Çok mu çok kolay yapımı, şöyle ki:

EL YAPIMI YENİYIL HEDİYESİ



Yeni yıl gelirken, alışveriş çılgınlığına kapılmadan hediyeleşmenin bir yolu yok mu diye düşünmeye başladım. O sırada ofisime kimsenin işine yaramayacak bir katalog geldi. (Yeğenimin adı Ege, katalog da aynı isimli bir projeye dair, üstelik içinden bir de kartpostal çıktı.) Ben de bu kataloğun içinden çıkan parçaları kesip yapıştırarak değerlendirmeye karar verdim.Siz de evinizdeki eski kartpostalları değerlendirebilirsiniz. Emin olun el emeği olan hiç bir hediye unutulmaz.

3. gün ve 4. gün

3. VE 4. GÜN 

Kısaca 3. gün, dönüşte bir arkadaşım gideceğim yere kadar götürdü ve yaşasın ev yemeği dedik Gözde ile:) 3. günü 2.67 ile kapattım.

Ertesi gün de aynı şekilde döndüğüm için yine yol ücreti ödemedim. Ofiste yoğurt vardı, ekmekle onu "götürürüm" diye düşünürken baktım öğle yemeği vakti gelmiş bile! O sırada el yapımı bir kartpostal yapmaya çabalıyordum - yeni post el yapımı hediyeler hakkında olacak-.

Dönüşte de aktarma yapınca 4. günü de 2.67 ile kapattım.

Az önce halamla telefonda konuştum o da destek veriyor, çok mutlu etti beni.Yaptığım hesaba göre, evde yiyerek, ihtiyacımdan fazlasını satın almayarak haftada 60 TL kar ediyorum. Bu da aylık 240 TL! E az mı?


O para ister iyiliğe (ihtiyaç sahibini doyurmaktan, muhtaçlara kıyafet almaya, kediye köpeğe mama dağıtmaktan belli hastalıklar için kurulan derneklere bağışlamaya)  ister kültürel materyallere, ister çok istediğiniz bir hayalinize harcanabilir. Boşa gitmemesinin verdiği huzur bile yeter!

Dün akşam, Gözde'nin puding için açtığı sütü değerlendirerek sütlü poğaça yaptım. Bununla ilgili post gelecek! Kalan süt ve kandil simidinden kalan yumurta aklarını kullanarak da omlet yaptım. Poğaçalar hem dün akşamlık yemeğim hem de bugünün atıştırmalığı oldu! Omleti de kahvaltı yerine yedim.

Bir de bir şeyi fark ettim, bazen televizyonu açmamak gerekiyormuş, kendinizi dinleyin, kendinizle konuşun! İyi geliyor inanın. 

 

şimdi bi açıklama yapmak gerekirse..

NEDEN VE NASIL YAPIYORUZ?

Bazı insanlara bu durumu anlatmak zor oldu, sadece para harcamaktan kaçındığımızı düşünenler oluyor. Durum aslında öyle değil. Evet hepimizin belli hayalleri var ve bu hayaler içinde birikim yapmaya çalışıyoruz, ama olay sadece bundan ibaret değil.

dışarı çıkıp kahve içme teklifini kibarca reddedip durumu açıkladığımızda "ya tamam bunu ben hallederim" cümlesini sevimli şekilde kuranlar da oldu, itici şekilde kuranlarda. önemli olan hesabı "bizim" ödemememiz değil, hesap ödenecek her türlü durumdan kaçınmamız. bizim şu an askıya aldığımız şey gereksiz olan tüm harcamalar, bu ödemeyi kim yaparsa yapsın biz bir parçası olmak istemiyoruz, o kadar. 

İstanbul'a gittiğimde buluşmak için sözleştiğim bir kişi, kahve içmeyi önerdi. kendisine satın almama kararı verdiğimi ancak isterse taksim eminönü arasında güzel bir yürüyüş fikrine açık olduğumu söyledim, beni destekleyerek yürüyüşe katılmak istediğini söyledi, işte almak istediğimiz tepki bu :) kendisine burdan kocaman bir teşekkür!

Nasıl yaptığımız konusuna gelince, zorlandığımız anlar olmuyor değil, ama kendi açımdan söylemek gerekirse bunu başarmış olmayı çok istediğim için kararlılığım da artıyor. Örneğin ben dün porland fabrika satış mağazasında yeni kurabiye damgalarına bakarken kendimle savaştım ve kazandım. (ancak gingerbreadhouse kalıplarına bakarken kendimden geçmiş olmalıyım ki annem onları bana hediye olarak aldı, hala keşke almasaydı diyorum ama bu, kalıplarıma bakarken sevinç çığlıkları atmama engel olamıyor! annneeeeee <3 )

kalıpları kulanmayı öğrenip, sipariş alıp, kazandığım parayla da sokak hayvanlarıa mama alarak bu durumu dengelemeyi düşünüyorum! (bana sipariş versenize <3 :P )

ilk hafta sona ermek üzere, PEKİ NE DURUMDAYIZ?

bu 40 gün içinde elimde olacak bütçe belirlendi sayılır, 410 lira gibi bir rakam. 

çarşamba gününü, hazırlandığım pasta siparişinin bazı malzemelerine ödediğim 7,95 tl dışında harcama yapmadan kapattım. yaşasın ev yemeği! (öyle değil mi sayın ezgi harika?)

perşembe günü baskıları hiç içime sinmeyen ve yanlış spirallendiği için katil olmamaya gayret ettiğim ödevime ciğerimin sol köşesi ile beraber bir 10 tl'cik bıraktım. ( kapakları olmayan ve TERS TARAFA BASILMIŞ spirale 3 lira almak nedir sayın betacopy?!) 2,5 lirayı ders notlarına 3 lirayı da yola verdim ve günü 15.5 tl ile kapattım.

şu an TRTnin soğuk odalarında elimde evden getirdiğim fındıklı kahvem, kekim, poğaçalarım ile yoğun bir çalışma gününe hazırlanıyorum :) günü harcama yapmadan kapatmak niyetindeyim.

vakit bulduğumda uyguladığım bir kaç tasarruf ve birikim ŞEYLERİNİ de (buraya yazacak uygun kelimeyi şu an bulmadım) yazacağım.

ufak bi teşekkür; ankara ayazında ince gelinlik giyip bana poz veren ezgicim sayesinde, ödevim oldukça beğenildi ve yüksek bir not alacağımı tahmin ediyorum. hayatımın son bir buçuk yılında, her zaman yanımda olan canım dostum, teşekkür ederim!


23 Aralık 2015 Çarşamba

KANDİL SİMİDİ

KANDİL SİMİDİ TARİFİ! (HEDİYE SİMİTLER)

Bir arkadaşıma kandil simidi vereceğime söz vermiştim. Eskiden olsa satın alacağım simitleri "satın almama kararı" nedeniyle para harcamadan, mümkünse de en düşük giderle pişirmek zorundaydım.

Başladım google taraması yapmaya, evdeki malzemelerle yapabileceğim en uygun tarifi buldum.

  Malzemeler

  • 200 gr. margarin (oda sıcaklığında)
  • 2 adet yumurta (sarısı hamura, beyazı dışına)
  • yarım çay bardağı zetinyağı
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 3-4 su bardağı un
  • Susam ve çörek otu

2. GÜN (PARA HARCAMADAN YAŞAMAK)

PARA HARCAMAMA MUTLULUĞU

Sanmayın ki para harcamadan yaşamak mümkün, tabi ki değil. Ya da sanmayın ki para harcamamak tek başına "mutluluk" sağlasın. Fakat neye ne kadar harcadığınızı fark etmek ve bunlardan kendinizi uzak tutmak, niyahetinde bunları yapmadan da gayet keyifli zaman geçirebilirmişim demek insana ayrı bir mutluluk veriyor. Satın almama kararının ardından biz de bu mutluluğu yaşadık.

SATIN ALMAYANLAR ÇOĞALIYOR

"Satın Almama" hareketine başlamamızın hemen ardından Gözde annesine bahsetmiş, o da   desteklemekteymiş. Keza benim de ailemden pek çok kişi desteklediğini söyledi. Bizi çok sevindirdiler.

Seda'dan sonra Gözde'nin üniversiteden arkadaşı Begüm de sosyal medya üzerinden satın almamaya dahil olduğunu duyurdu. İlk günden 4 kişi olduk. :)

Ertesi gün  pek kıymetli dostum Bahar da bahsetmiş olduğum yazıyı okumasından itibaren bir arkadaşıyla beraber gereksiz eşyaları satın almama kararı verdiğini anlattı. Şimdi bunu hayatına daha da çok uygulamaya çalışıyor.

Son olarak (dost-sırdaş-arkadaş-herşey :) ) Tuğba da blogu okuduğunu taaa Almanyalardan haber etti ve de desteklediğini söyleyerek bizi mutlu etti.

NEYE NE KADAR HARCADIK?

İlk gün GOP-Kızılay arası yürüdüm, o paraya margarin aldım, ertesi güne kandil simidi yaptım o margarinle (bir sonraki postta tarifi paylaşacağım çok lezzetli oldu).Bir de 6 yumurtaya 2.5 TL verdim. Kısacası gidiş-geliş ve mutfak = 7 TL ile günü kapattım.

2. gün Gözde'nin fotoğraf çekimi için, Kızılay-Cebeci arası yürüdüm, GOP'a bir arkadaş bıraktı (çekimler için gelinlik giymiştim yürüyemezdik), ordan Kızılay'a yürüdük Gözde ile. Ofis yemeği, kandil simidi, haşlanmış patates yedik. Tüm mağazaların, kafelerin önünden geçerken bak bu mağazaya da girerdik, kesin burda kahve içerdik vb. diyerek eve gittik. Eve geçerken aldığım bazlama ile günü 4,5 TL harcamayla kapattım.

Bugün 3. gün ve erken kalkıp yanımıza kahvaltılık hazırladık -tost,haşlanmış patates/ofis çayıyla iyi gider) , aktarma yaptım toplam 2TL 67 kuruş ( 33 kuruşluk dev kazanç :) ) ile ofisime gelmenin haklı gururunu yaşıyorum.

Gözde'nin de dediği gibi "harcamadan da mutlu olunuyor"



22 Aralık 2015 Salı

iyiyiz sanırım ya, evet. iyiyiz.

bugün üçüncü gün, şu an toplam harcam 1,5 lira ve önceden ödenmiş (karta yüklenmiş) olduğu için para harcamamış gibi hissediyorum kendimi. şu an bu girdiyi yazarken, önümde ezginin zabahın köründe sevgiyle hazırlamış olduğu ( :D :P <3 ) peynirli bazlama tost ve kendi elleriyle yaptığı kandil simitleri var. dışarıdan yemeden de yapabiliyoruz bunu. belki biraz uykudan feragat ediyoruz, ama değiyor.

dün çekimle meşgul olduğumuz için güncelleme yapamadık. Günü ezginin yaptığı simitler, yanımda taşıdığım mercimek çorbası ve ofis yemeği ile geçirdik. ben günü 6 liraya kapattım. 3 lira yol, 3 lira süt. Süt ve ekmek alacağımız ve günü de minimum hesapla kapatmak istediğimiz için gaziosmanpaşa - kızılay arasını yürüdük! :) bu arada farkediyorum ki süpermarketler çıktı çıkalı, küçük esnaf tutunmaya çalışırken herşeye zam yapar olmuş!  marketten 1,5 -  2 liraya aldığın sütü büfeden 3 - 3,5 liraya almak hafif koymuyor değil. 

yürürken farkında vardığım bir durum daha, bu sistemin içnde ihtiyacımız olmayan şeylere  o kadar çok para harcıyoruz ki. alışkanlıktan başka bir şey değil. tunalıdan inerken, eskiden olsa ezgiyle en az iki mekana girer, yemek yer, kahve içer, kozmetik dükkanının indirim afişini görür görmez içeri dalar bir kırmızı ruj daha alırdık. yapmadık. biraz zor oldu ama başardık. günü minimum harcama, bolca temiz (ve maalesef soğuk, dondurucu) hava ve yakılan kaloriler ile kapattık. 

harcamadan da mutlu olunuyor :)

bugünü 1,5 lira ile kapatacağım. yaşasın kurum servisi! <3

21 Aralık 2015 Pazartesi

iyi günlerde "harca'ma'mak" adlı deney

maddi sıkıntıda olayım olmayayım, her daim  hesap kitap yapan bir insanım ben. cimri ya da savurgan olduğum için değil, elimdeki parayı nasıl değerlendirdiğimi bilebilmek için yapıyorum bunu. yakın bi geçmişte okuduğum satın almamak ve hayatı daha sade yaşamakla ilgili olan yazı, aklımın bir köşesine yer etse de harcamaya devam ederek  "ama iş için sonuçta" ile dolabımı, "kırk yılda bir görüyorum arkadaşımı bi yemek yeriz artık"  ile de midemi bir hayli doldurdum. ama artık yeter.

21 Aralık - 30 Ocak arasında yaptığım harcamaları en aza indirecek, sağlıklı beslenecek yürüyüşlerimi artıracak, yeniden spor yapmaya başlaycak olmaktan mutluluk duyuyorum. yuvarlak sayılara ve ay/hafta başlarına takık bir insan olarak, tam 40 günlük  bir görev edindim kendime.

şu anda gelirim sabit olmamakla beraber aylık en az 380 en fazla 1000 lira. Bunun dışında yaklaşık olarak 2800 tl borca sahibim. haftanın 3 günü çalışıyorum ve servis kullandığım için yol masrafım olmuyor. hafta içi 2 gün okula gidiyorum, ve mutlaka hafta sonunda yapmam gereken bir angarya oluyor.

bu 40 günlük süreçte birincil amaçlarım; ocak ayında alacağımı düşündüğüm 600 liralık ödememe dokunmadan borcumu ödeyip, azaltmak . 100 liralık telefon faturası ödemek (kasım-aralık, aralık-ocak. kahrolsun bağzı taahütler). 30 lira ile kedimin aşılarını yaptırmak. yol masraflarına sadece 80 lira ayırmak ve yürünebilecek mesafeleri yürümek. 50 lirayı zorunlu hijyenik ihtiyaclara ayırmak. ve tüm gıda ihtiyaçlarını evden karşılamak (neyseki ailesiyle yaşayan bir öğrenciyim, ve annem evde sıkıldıkça yemek yapan bir emekli öğretmen).  ve tüm bunları yaparken 4 kilo verebilmek.

yani kısacası 260 lira ile bu süreci kapatıp artırdığım 120 lirayı daha iyi amaçlar için biriktirebilmek.

ikincil amacım ise; bunu hayatımın ilerleyen dönemlerinde de uygulayabilmek.

bugün birinci gün, gün sona ermek üzere. ve ben bugün 1 kuruş bile  harcamadım! :)

satın almadan, harcamadan, sistemin çarkına alet olmadan günler geçirebilmek dileğiyle!

1. GÜN

HEYECAN DOLU BİR BAŞLANGIÇ

Gözde ile satın almama kararımızı sosyal medyadan duyurmamızın üzerinden henüz 15 dakika geçmişti ki, yakın arkadaşlarımızdan Seda da bize katıldı şuan üç kişi büyük bir heves ve istekle bu yola çıkıyoruz.

Hepimizin belli bir miktarda kasasında parası var, en az harcama yapmaya çalışarak bu ayı geçireceğiz -Gözde hedefi yükseltti ve 40 yaptı bile!- Ben 30 günü görünce buna karar vereceğim.
Elbette başarabilirsem devamını da getireceğim.

Benim cebimde 280 tl olacak, 60 lirasıyla borcumu ödeyeceğim, 220 tlnin 156 TL'sı yola gidecek 64 TL'nin 30 lirası ile kontör alacağım (çalıştığım için telefon kullanmak zorundayım). 34 tl ise mutfak giderim için elimde kalacak.

Kira ödemiyorum, evdeki buzlukta ve çekmecelerde canım annemin kuruttukları, konserveledikleri, dondurdukları bulunuyor. Bu ay onları yiyebilirim.

Sevdiklerime yeniyılda hediye almayacağım, ama fırsatım olursa el emeği küçük sürprizlerim olabilir.

Gözde (aynı zamanda çalışıyor) ve Seda öğrenci onların öğle yemeği gibi bir giderleri daha var. Benimse yol masrafım daha fazla.


Peki öğlene kadar ne yaptım?


- Her gün yaptığım gibi 15 ile 2 lira arasında değişen bir paraya dışardan kahvaltı almadım onun yerine  öğle yemeğine zaten yaklaştığım için, çay içtim ve zamanını bekledim.

-Yedikten sonra masayı deterjanla değil sirke ile sildim. (Tertemiz oldu şüpheniz olmasın.)

-Açık kalan ışıkları söndürmedeki hassasiyetimi geliştirdim.

Burdan doğruca evime gitmeyi başarırsam 3 tl gidiş 3 tl dönüş ile 6 tl harcamış olacağım sadece! Bir otobüse binmezsem 50 dakika yürümem gerekir havalar soğuduğu için bunu yapamıyorum. Ankaralılar iyi bilir iki otobüs arasında aktarma yapabilirim ama kartlı otobüsler de iş çıkış saatinde dolu geliyor. Buna da bir çözüm bulacağım elbet.


FELSEFİK BİR ŞEYLER KARALAYAYIM

Biz Weber'i de Protestan Ahlak'ını da, biriktirmenin kapitalizmdeki yerini de bilen, üniversite okumuş mezun olmuş ya da olmak üzere olan kişileriz. Buradaki temel mantık, sürekli satın alıp delice tüketen insanlardan olmamaya çalışarak, parasını mantıklı şekilde harcayan ve bunu yaparken de çoğu ihtiyacın sonradan üretilen yapay ihtiyaçlar olduğunu göstermek.



SATIN ALMAMAK

SATIN ALMAMA KARARI



21 Aralık 2015 itibariyle yakın arkadaşım Gözde ile satın almadan bir ay geçirmeye karar verdik. Hemen ardından facebook, twitter ve instagram üzerinden aşağıdaki yazıyı paylaştım. (satınalmamakararı hashtagi ile)
"Sevgili arkadaşlarım ve ailem, geçtiğimiz günlerde bir yazı okudum, yazı bir yıl boyunca zorunlu ihtiyaçlar dışında satın almadan yaşayan bir kadın hakkındaydı. Gözde ile birlikte yeni yılın alışveriş çılgınlığından uzak durmak ve birikim yapmak amacıyla bir ay boyunca harcamama kararı aldık. Zorunlu ihtiyaclarımız dışında satın almayarak en başta bunu yapabileceğimizi kendimize göstereceğiz. Bu nedenle yeniyıl için bizden hediye beklemeyin, görüşmek için de kafe vb yerlere çağırmayın, çayı çorbayı beraber evde de içeriz. Bu sisteme karşı bir ay olsun durabilecegimizi görmek istiyoruz, siz de yardımcı olun. Zaman zaman nasıl geçtiğine dair notlar düşeceğim. Sevgiler:)" 
Bahsetmiş olduğum kişi http://almadim.blogspot.com.tr/'in yazarı Selma Hekim'di ve /http://www.yesilist.com/ un yazarı ile bir röportaj yapmıştı, okudukça ufkum genişledi, bir dönem boyunca daha hassas davrandığım çevreci yaşam tarzını bir süredir çeşitli bahanelerle bir kenara ittiğimi fark ettim. 

Kendime dönüp baktığımda ise pozitif düşüncelerimin çoğunu rafa kaldırdığımı, ikili ilişkilerde biraz daha baskıcı olduğumu anladım. Bunu yaptığım kişiyle konuştum, karşımdaki kişiye kucak dolusu bir huzur verdim. Biraz kafası karışmış olabilir. Dün aklımdaki kaosu sözcüklere dökerken beni ancak takip eden kişiye basit ve açık cümleler kurdum. Biriyle iyi hissediyorsanız yanyanasınızdır ve bu hissetmediğiniz ana kadar sürer gider.
 Bir sonraki girdi satınalmamak hakkında olacak.